Tam 45 yıldır İstanbullu sanatseverleri klasik müziğin en iyi ve en yeni örnekleriyle buluşturan İstanbul Müzik Festivali, bu yıl 'sıradışı' temasıyla müzikseverlere yepyeni konser deneyimleri yaşatıyor. Cuma akşamı bu deneyimlerden en güzelini Aya İrini'de, 30 yıldır İstanbul Müzik Festivali'ne destek olan Mercedes- Benz Türk'ün 50'nci kuruluş yıldönümü vesilesiyle, St.
Petersburg Rus Oda Filarmonisi'nde yaşadım. Gözleri kapatıp ruhumuzu dinlendirme faslının ilk yarısında zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz.
Salon ise tıklım tıklımdı.
Klasik müzik konserine böyle ilginin olması son derece mutluluk verici ancak içerideki tek genç benmişim gibi duruyordum. Bu konuyu iyi bir klasik müzik dinleyicisi olan gazeteci büyüğüm Hıncal Uluç'a konser arasında sordum.
"Neden olacak; biz gazeteciler yüzünden gençler gelmiyor bu konserlere" dedi. "Nasıl yani?" diye sordum, "Gazeteciler klasik müzik konserlerini takip etmez, yazmazlarsa gençler nereden bilecek de gelecek?" diye cevap verdi. Sonuna kadar katılıyorum; gazetecilerin klasik müzik konserlerini takip edip desteklemesi gerekir ama başka suçlu hiç mi yok?
Mesela ağzına kadar dolu olan bu salonda, klasik müzik seven bu kadar insanın hiç mi oğlu, kızı, yeğeni yok? Neden bir bilet de onlara alıp bu güzelliğe teşvik etmezler? Unutmadan, müziğin iyileştirici gücünden faydalanmak ve ruhunu dinlendirmek isteyenlere bir öneri: Vivaldi- La Follia. Dinlerken gözlerinizi kapamayı unutmayın...